23 Temmuz 2013 Salı

BİBERİYE

BİBERİYE
Biberiye (Rosmarinus officinalis), ballıbabagiller (Lamiaceae) familyasından küçük iğne uçlu yapraklı bitki  nane ailesindendir.Kuşdili olarak da bilinir.
 Anayurdu Akdeniz havzası olup ülkemizde Batı ve Güney Anadolu kıyı şeridinde yetişen, çokyıllık çalı görünüşlü bir bitkidir.Kumlu, balçıklı toprakları sever, ılıman iklim bitkisidir. 2 m'ye kadar boylanabildiği ve kışın yapraklarını dökmediği için bahçelerde süs ve çit bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Bitkinin gövdesi karemsi kesitli ve yeşilken, ikinci yılında odunsulaşır. Yaklaşık 2 cm. boyundaki iğne gibi ince uzun yapraklarının üstü parlak koyu yeşil ve altı gri renklidir. Bu yapraklar içe doğru kıvrılırlar. Yaz boyunca açan küçük çiçekleri mavi ya da eflatuni renklidir.Mart ayından temmuz ayına dek açarlar. Tohumları küçük, yağlı ve sarı-kahverengidir. Biberiye bitkisi, tohumlarıyla ya da ağır büyüdüğü için gövde kalemleri veya daldırma yöntemleriyle çoğaltılır. Biberiyenin içerdiği uçucu yağlar arasında başta bomeol olmak üzere linalol, kamfen, sineol ile kafuru ve bitkide ayrıca tanen, reçine ile diğer etkili maddeler vardır. Bu nedenle yaprakları ve ince sürgünleri çok hoş kokan biberiye, taze olarak salatalara, kurutulup baharat olarak da et yemekleri ve diğer yiyeceklere katılır. Çiçekleri haşlanarak uyarıcı bir şurup elde edildiği gibi, "biberiye ispirtosu", kolonya vb. yapmaya yarayan değerli bir esans da çıkarılır. Ayrıca, yapraklarından yağ elde edilir.
Ülkemizde bir kaç bölgede doğal olarak yetişmekte ve az miktarda bulunduğundan Orman Bakanlığı'nın denetiminde istihsaline izin verilmektedir.Özel teşebbüs ise bitki özü üretmek ve yaprak olarak ihraç etmek amacı ile kültür dikimini yapmaktadır.
Bu bitkinin Latince adı, deniz nemi anlamına gelir. Çünkü biberiye genellikle deniz kıyısında yetişir. Biberiye, antik Romalılar tarafından tütsü olarak kullanılırdı ve bir efsaneye göre Hz. İsa bebekken bir biberiye çalılığının altında korunmuştur.

Romalılar biberiyeyi defin törenlerinde kullanmayı orta çağa kadar sürdürmüşlerdir. Örf ve adetleri gereği cenaze törenlerinde biberiye dallarını tabutun üstüne koyarlardı. Biberiye yağının iltihaplı hastalıkları tedavi ettiğini zannederlerdi. Bir biberiye filizi düğme iliğine konulursa iyi şans getirdiği ve hafızayı güçlendirdiği söylenir.

Tıbbi alanda, biberiyenin birçok hastalığın tedavisinde eski çağlardan beri kullanıldığı ifade edilmiştir. Damıtma yöntemiyle uçucu yağını ilk kez Araplar elde etmeyi başarmışlar ve biberiyeyi sıklıkla kullanmışlardır. Bitkinin kullanımı Ortaçağ'da yaygınlaşmıştır.
Biberiye yaprakları ile lavanta, nane, pelinotu ve üzerlik karışımından elde edilen Aqua Vulneraria Sprituas, kurşun yaralarının sarılmasında, çıbanların ve yaraların temizlenmesinde kullanılmıştır. Avrupa'da halk arasında bu sudan, hastalıklı saç dökülmeleri ve kan emici parazitlerin yok edilmesinde de yararlanılmıştır.
16.yy'da taze biberiye yaprakları ile az ölçüde bir tür nane yaprağı ve lavanta karışımından elde edilen Aqua Regina Hungaria adı verilen sıvı, 72 yaşındaki Macar kraliçesi Isabella' nın eklem sancılarından kurtulmasını ve canlılık bulmasını sağlamıştır.


BİBERİYENİN KULLANIMI
İçten ve dıştan kullanılır. Çay, şarap, alkol, uçucu yağ ve banyosu hazırlanır.

Çay hazırlamak için, 1 çay kaşığı biberiye yaprağı ya da 1 kahve kaşığı biberiye tozu 150 ml suda haşlanır, 10 dakika demlendirilir ve süzülür.

Şarap hazırlamak için, 1 avuç dolusu kuru biberiye yaprağı (50-60 gr), 1 lt iyi nitelikli beyaz şarapta 15 gün dinlendirilir ve süzülür. Ağzı sıkı kapanabilen şişelerde saklanır.

Biberiye alkolü hazırlamak için, 250ml %70'lik alkolde 1 avuç dolusu (50-60) gr yaprak 15 gün dinlendirilir ve süzülür.

Uçucu biberiye yağı hazırlamak için, taze yaprakları su buharı damıtma yöntemi kullanılır.

Biberiye banyosu hazırlamak için, 1 avuç dolusu yaprak (50-60) gr, 1 lt suda kaynama noktasına dek ısıtılır ve 30 dakika sıcak su banyosunda demlendirilerek süzülür. Elde edilen sıvı banyo suyuna eklenir. Ya da, 3 gr uçucu yağ, 1 lt %70'lik alkole karıştırılır ve banyo suyuna eklenir. Banyodan sonra dinlenilmesi ve biberiye içindeki kamferin uyarıcı etkisi nedeniyle banyonun uykusuzluğa neden olabileceği göz önüne alınarak geç saatlerde yapılmaması tavsiye edilir. 
Biberiye, derin temizlik sağlar ve antibakteriyel ürünlerden daha mikrop kırıcı özelliğe sahiptir.
Biberiye bitkisi sağlığa çok yararlı olduğu gibi, mükemmel bir güzelleştiricidir.

Bu etkileri sağlamak üzere, biberiyenin yaprak ve genç sürgünleri suya atılıp iyice kaynatılarak bir dekoksiyon hazırlanır. Bu dekoksiyon, ağrılı yerler ya da saç dipleri elle iyice ovularak deriye yedirilir. Saç diplerindeki bezleri uyarır. Erken saç dökülmelerini önler. Şampuanla yıkanmaktan yıpranan saçları canlandırır. Bu nedenle özel şampuanların yapımında kullanılır.

Güzellik kremlerinin bazılarının bileşiminde de bulunan biberiyenin cildi güzelleştirici niteliklerini de şöylece sıralayabiliriz:
Bir bez torbaya konulan biberiye yaprak ve taze sürgünleri banyo musluğunun altına asılarak üzerine sıcak su akıtılıp böylece doldurulan küvette banyo yapıldığında cildi derinden temizler, teni kayganlaştırır ve güzelleştirir.
Bitkinin yaprak ve genç sürgünleri ezilerek yapılan lapa, kırışıklıkları gidererek cildi güzelleştirir. 
Taze dallı biberiyeyi bir odanın serin bir yerde saklayın. 2 bardak suda bir avuç dolusu biberiyeyi 10 dakika kaynatın. Banyo ve mutfak temizleyicisi olarak mikrop öldürücü bir solüsyondur.
Biberiye dallarının güzel kokulu bir gövdesi vardır. Halkalar halinde örülüp çelenk olarak süslenir.
Çiçeklerini, kristalize etmek ve süslemek için salataya karıştırılabilirsiniz.
Meyve püresine 450 gr şekeri krema ile karıştırıp biberiyeyi ekleyin. Yaprakları az miktarda katılarak ekmeği de içeren, fasulyeden keke kadar geniş bir yiyecek alanında kullanılabilir. Biberiyeyi pişmiş patateslere lezzet vermek ve yağını da sebzelere tat vermek için kullanılır. Etleri marine etmekte de kullanılabilir.
BİBERİYENİN FAYDALARI
Kan dolaşımını hızlandırır. Kılcal damarları açar.
Karaciğeri tedavi eden bitkilerin başında gelir.
Biberiye yağı, kanser tümörlerinin ve vücuttaki yağ bezelerinin zamanla eriyerek kaybolmasını sağlar.
Sinirleri uyarır ve güçlendirir.
Mide ve bağırsakları uyarır. Böylece sindirime (özellikle yağlı yiyecek yendiğinde) yardımcı olur.
Hazımsızlıktan oluşan gazları söktürür.
Safra salgısını artırır.
İdrar söktürücüdür.
Kadınlarda aybaşını düzene sokar. Gecikmeleri önler. İyi bir adet söktürücüdür.
Etkili bir toniktir. Cildi temizler, gençleştirir.
Kas ağrılarını, siyatik ve nevraljiyi hafifletir.
Romatizma ağrılarını azaltır.
Burkulma ve eziklerde iyileştiricidir.
Buz torbası ya da ılık havlulara nazaran, baş ağrıları için çok daha fazla yararlıdır.
Gargara yapılarak kullanıldığında mikropları öldürücüdür.
Bu etkileri sağlamak için, biberiyenin yaprak ve taze sürgünleri yaz boyunca toplanır. Bitkinin tıbbi etkisi, çiçek açtığı zamanlarda en fazla olur. Yaprak ve ince sürgünler, aşın sıcak olmayan, çok havadar ve gölge bir yerde ağır ağır kurutulur. Bir bardak kaynar suya 1 tatlı kaşığı yaprak ve taze sürgün konulup 10-15 dakika demlendirilerek yapılan infüzyon istendiği kadar içilebilir.
Yorgunluk, depresyon ve güçsüzlük için idealdir. Serin havalarda üşütme, nezle, soğuk algınlığı belirtileri ve romatizmaya karşın iyi bir tedavi edicidir.

BİBERİYENİN ZARARLARI
Önerilen ölçülerde ve sürede alındığı sürece yan etkisi olmayan biberiyenin yüksek dozda alınması hamilelik için risk oluşturmaktadır. Her ne kadar yemeklerde baharat olarak kullanılsa bile, hamile kadınların bitkiyi tıbbi amaçlı kullanmamaları önerilir. Biberiye yağının da dikkatli alınması gerekir. Küçük dozların bile mide, böbrek ve bağırsak problemleri yaratabileceği, yüksek dozların ise zehirli olabileceği belirtilmektedir.
Çay olarak kullanılsa da; ciddi alerjik reaksiyonlara ve epilepsi (sara) krizlerine yol açabileceği gözönünde bulundurularak tüketiminde aşırıya kaçılmaması önerilir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder