ADAÇAYI
Adaçayı
( SALVİA OFFİCİNALİS),
Ballıbabagiller familyasındandır. Dünyada sıcak ve ılıman bölgelerde yetişen
450 kadar adaçayı türü vardır.
Ülkemizin Batı ve Güneybatı bölgelerinde
bunlardan bazıları yetişmektedir. 30-75 cm. arasında boylanabilen adaçayı
türleri, kışın yapraklarını dökmeyen, dayanıklı otsu ya da çalımsı bitkilerdir.
Kare kesitli tüylü gövdesi, bitkinin ikinci yılında odunsulaşır. Genellikle
yakıcı kokuşu olan gri-yeşil yaprakları, bazı türlerde alacalı, hatta kırmızı
ve mor renklerde olur. Çift dudaklı, derin hazneli çiçekleri genelde mor-mavi
renkli iken, seyrek olarak beyaz ya da pembe renkli çiçek açan türleri de
görülür. Bitkinin minik tohumları koyu kahverengi ve yumurta biçimlidir.
Genelde tohumuyla kendiliğinden çoğalan adaçayı bitkisi, istenirse gövde
çelikleriyle de üretilebilir. Bir başka tür olan çayır ada çayı (Salvia
pratensis), çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir. Çevresine ıtırlı hoş bir
koku yayan mavi–menekşe renkli çiçeklerin pırıltısı uzaklardan seçilebilir.
Çayır ada çayı (Anadolu adaçayı) batı ve güney-batı Anadolu'da bol olarak
yetişmektedir. Anadolu ada çayından "elma yağı" veya "acı elma
yağı" denilen yağ da üretilmektedir. Bu tür adaçayı da kimyasal yapı ve
tedavi etkisi bakımından tıbbi (bahçe) adaçayına benzemektedir. Dişotu ve
meryemiye olarak da bilinir.
Genellikle
Akdeniz Bölgesi’nde ve Ege Bölgesi’nde yetişen, başlık biçiminde çiçek açan,
güzel kokulu bir bitkidir. Sadece Anadolu’da 90 kadar değişik türü yetişir.
Dünyada, Orta Avrupa ve Balkanlar’da bulunur.
Eski
Mısırlılar bitkiyi, doğurganlık, bereket ve verimlilik amacıyla
kullanmışlardır. Menekşeye benzeyen çiçekleri yaz aylarında açar. Çok eski
çağlardan beri ünlü bir şifalı bitki olarak tanınır. Günümüzde pek çok ilacın
takribinde, adaçayı ekstreleri bulunur. Haziran
ve temmuz aylarında toplanan bitki, gölge ve havadar yerlerde kurutulur.
Adaçayı, çiçekler açmadan önce, öğle sıcağında toplanırsa daha etkili olur.
Eterli
uçucu yağlar, yüzde 30 thujon, yüzde 5 cineol, linalol, borneol, salven, pinen
ve kâfur; tanenler, triterpenoitler, flavonlar; östrojen benzeri maddeler ve
reçineli bileşikler içerir.
Adaçayının
eski çağlarda da ne büyük bir övgü ile anıldığını, çok eski bir şifalı bitki
kitabı şöyle anlatıyor: "Kutsal Meryemana, Bebek İsa ile Herodes’un
gazabından kaçmak zorunda kaldığında, kendisini saklamaları için, çayırdaki tüm
çiçeklerden yardım istemiş, ama hiçbir çiçek ona yanıt vermemiş. İşte o zaman
adaçayı eğilmiş ve Meryemana sığınacak bir yer bulmuş. Onun sık ve koruyucu
yapraklarının arasına girerek Herodes’un askerlerinden saklanmış ve askerler
onu görmeden geçip gitmişler. Tehlike geçiştirildikten sonra, saklandığı yerden
çıkan Meryemana, tatlı sesiyle adaçayına şöyle demiş: ’’Bu andan sonra sonsuza
dek insanların en çok sevdiği çiçek sen olacaksın. Seni, insanları tüm
hastalıklardan koruyacak kadar güçlü kılıyorum. Bana yaptığın gibi, onları da
ölümden kurtar!” İşte o zamandan beri adaçayı, insanları iyileştirmek ve onlara
yardım etmek için her yıl yeniden çiçekleniyor.
FAYDALARI
Bu
bitkinin çiçekleri, gargara ve adaçayı sirkesi yapmak için toplanır (bir avuç
çiçek, doğal sirkenin içinde bir süre bekletilir) ve elde edilen sirke, uzunca
bir süre hasta yatağından kalkamayan kişilere rahatlatıcı ve canlandırıcı
anlamda sürülerek, masaj yapılır. Yapraklar daha çiçeklenme başlamadan, mayıs
ve haziranda toplanır. Bitki kuru ve güneşli günler boyunca, eterli yağlar
oluşturduktan sonra, yapraklar öğlen güneşinde toplanır ve gölgede kurutulur.
Soğuk
algınlığına çok iyi gelir. Bir çay bardağı sıcak suya 3-4 damla adaçayı yağı ve
limon damlatarak yudum yudum içilirse kısa sürede rahatlama sağlar.
Çok
iyi bir antiseptik olan adaçayı, kuvvet verici ve uyarıcı etkisi nedeniyle
tercih edilir. Gece uyku düzenini sağlayıcı bir etkisi vardır. Hastalık sonrası
kullanıldığında, bedeni kuvvetlendirir. Karaciğer hastalıklarına şifadır. Göğsü
yumuşatır, bademcik ve dişeti iltihaplarına iyi gelir. En etkili nezle
ilacıdır. Aynı zamanda ağız hijyenini sağlamak amacıyla gargara da olarak
kullanılabilir.
Menopoz
sıkıntılarını azaltır, iltihap kurutucu özelliği vardır. Adaçayı Yağı,
Antiseptik özelliği olan adaçayı yağı, yara üzerine tatbik edilerek kullanılır.
Ayrıca
haşlanarak yapılan çayı kadınların göğüslerini büyütmekte de yararlıdır.
Adet
düzensizliğinde kullanılır.
Bronşit
ve astımdaki sıkıntıları geçirir, içerdiği cineol gibi etkili maddeler
sebebiyle öksürüğü engeller, tabii bir antibiyotiktir.
Kan
temizleyici etkileri vardır. Yüksek tansiyonu düşürür, gece terlemelerin en aza
indirir.
Midevidir.
Sindirimi kolaylaştırır.
Dispepsi (hazımsızlık) durumunda çok etkili bir gaz söktürücüdür.
İdrar söktürücüdür.
.Bitki, antifungal etkiler taşır. Yani ciltteki mantarlara sürülürse onları yok eder.
Bu etkileri sağlamak için, adaçayının kurumuş yapraklarından 1 tatlı kaşığı alınıp 1 bardak suya konularak kaynatılır. Sonra kabın üstü kapatılıp 15 dakika süreyle bekletilir. Demlenen çayla günde birkaç kez derin gargara yapılır. Ya da bu çay, mantarların bulunduğu yerlere dıştan uygulanır.
Adaçayı yaraların iyileşmesini hızlandırır.
Bunun için, körpe adaçayı yaprakları ezilerek yara lapası hazırlanır. Bu lapa yaraların üzerine kompres yapılarak, yaranın iyileşmesi hızlandırılır.
Adaçayı dişleri beyazlatır ve sağlamlaştırır.
Bunun için, bir-iki körpe adaçayı yaprağı ya da toz haline getirilmiş kuru adaçayı yaprağı elle dişlerin üzerine bastırılarak sürtülür.
Dispepsi (hazımsızlık) durumunda çok etkili bir gaz söktürücüdür.
İdrar söktürücüdür.
.Bitki, antifungal etkiler taşır. Yani ciltteki mantarlara sürülürse onları yok eder.
Bu etkileri sağlamak için, adaçayının kurumuş yapraklarından 1 tatlı kaşığı alınıp 1 bardak suya konularak kaynatılır. Sonra kabın üstü kapatılıp 15 dakika süreyle bekletilir. Demlenen çayla günde birkaç kez derin gargara yapılır. Ya da bu çay, mantarların bulunduğu yerlere dıştan uygulanır.
Adaçayı yaraların iyileşmesini hızlandırır.
Bunun için, körpe adaçayı yaprakları ezilerek yara lapası hazırlanır. Bu lapa yaraların üzerine kompres yapılarak, yaranın iyileşmesi hızlandırılır.
Adaçayı dişleri beyazlatır ve sağlamlaştırır.
Bunun için, bir-iki körpe adaçayı yaprağı ya da toz haline getirilmiş kuru adaçayı yaprağı elle dişlerin üzerine bastırılarak sürtülür.
Ada
çayının tütsü olarak kullanıldığı da görülmüştür. Eski zamanlarda kurumuş adaçayı
dalları ve yaprakları evlerde yakılırmış. Bunun sebebi de odayı mikroplara
karşı dezenfekte etmekmiş. Ayrıca bu bitki tarlalarda zirai ilaç yerine de
geçiyormuş. Bugünkü zehirli ilaçlar yerine adaçayı tamamen doğal bir yöntem. Bu
yöntemler şimdilerde kullanılsa belki de yiyeceklerimizde tümüyle organik
olacak.
KULLANIMI
Adaçayı,
demlenerek hazırlanır. 2 dakikadan fazla kaynatırsanız, çok yararlı olan bu
çay, zararlı bir maddeye dönüşebilir. Bir tatlı kaşığı dolusu yaprak, bir su
bardağı dolusu kaynar derecede suyla haşlanır. Üstü kapalı olarak 10 dakika
demlendikten sonra süzülür. Bu karışımdan günde 2–3 bardak içilir. Taze bitki
kullanılması durumunda 4–5 dakika demleme süresi yeterlidir.
Diğer
bir terkibinde ise, kaynamakta olan 1 litre suyun içine, kuru yaprak veya çiçek
karışımından yarım avuç atılır. Demlenir ve yemeklerden sonra 1 fincan içilir.
Çay
olarak haşlanarak içildiği gibi, et yemeklerine koku ve lezzet vermek için de
kullanılır. Özellikle karaciğer, ördek, kaz, tavuk ve av hayvanlarının kızartmalarında
çok hoş bir koku ve tat verir. Avrupa ülkelerinin mutfaklarında kızarmış
patateslerin, hamurlara koyulan yağların kokulandırılmasında, salamuralarda,
etlerin dinlendirilmesinde çok tercih edilen bir bitkidir.
ADAÇAYI ZARARLARI
Bütün
bitkilerde olduğu gibi adaçayının da bazı zararları görülebilir. Çocuk sahibi
olmak isteyen anne ve baba adayları ada çayını tüketmeleri önerilmiyor. Adaçayı
çok tüketen erkeklerde sperm sayıları düşebiliyor. İçinde doğal fito
östrojenlerin olması nedeniyle, erkeklerin aşırı miktarda ve çok uzun süreli
kullanmaları önerilmez.
Hamile
ve emziren bayanlar bu bitkiden mutlaka uzak durmaları gerekiyor.
Ayrıca
epilepsi hastalarının kullanması da önerilmiyor.
Aşırı
kullanımda kan basıncı yükselebilir.
Ada
çayının kullanılmaması gereken diğer durumlar ise mide ve on iki bağırsak
ülseri olan hastalar, hepatit ve akut gastrit .
Küçük
çocuklara içirilmesi de uygun değil.
Sürekli
olarak yüksek dozda alınmamalı, günde 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir.
YEMEK TARİFLERİ
FIRINDA ADAÇAYLI ELMALI TAVUK
Malzemeler
5-6
adet tavuk baget
1 adet
yeşil elma
3-4
kaşık zeytinyağı
3-4
diş sarımsak
5-6
dal adaçayı
Tuz ,
karabiber
Fırın
poşeti
Yapılışı
Bagetleri
yıkayıp kuruladıktan sonra derince bir kaba alın. Çekirdeklerini çıkarıp
soyduğunuz elmalarla sarımsakları ve ufaladığınız adaçayını blendırdan geçirin
. Püre haline gelen karışıma zeytinyağı, karabiber ve tuzu ilave edip tavuk
bagetlerle karıştırın. Fırın torbasına doldurup, torbanın üzerine birkaç delik
açın. 200 derecede 40 dakika pişirin. Yanında sotelenmiş sebzelerle servis
yapın.
MEYVELİ BAHARATLI ADAÇAYI
Malzemeler
1 adet
ayva
1 adet
portakal
1
parça çubuk tarçın
2 tane
karanfil
3 tane
karabiber
3-4
tane kakule
1
yemek kaşığı adaçayı
6 su
bardağı su
Yapılışı
Ayvaları
yıkayıp kabukları ve çekirdekleriyle birlikte tencereye doğrayın. Adaçayı ve
portakal hariç diğer malzemeleri ekleyip 9-10 dakika baharatların kokusu çıkana
kadar kaynatın. Kaynadıktan sonra adaçayını ekleyip ocaktan alın, tencerenin
kapağını kapatıp demlenmeye bırakın. 7-8 dakika demlendikten sonra kabuklarıyla
birlikte halka şeklinde dilimlediğiniz portakalı ekleyip servis yapın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder