27 Eylül 2013 Cuma

FESLEĞEN

FESLEĞEN

Fesleğen (Ocimum basilicum), ballıbabagiller (Lamiaceae) familyasından tek yıllık ve genellikle ılıman bölgelerde yetişen bir bitki türüdür. Ülkemizde fesliyen, peslan, reyhanotu, ırıhan ve rahan olarak da bilinir.
Yetişkin fesleğenlerin boyları genellikle 20 ile 60 cm arasında değişir. Renkleri açık yeşilden koyu yeşile kadar değişen yaprakları yumuşak olup, 1-5 cm arasında uzunlukta ve 1-3 cm arasında genişlikte olurlar. Soğuğa karşı çok duyarlı olan fesleğen bitkisi, en çok sıcak ve kuru ortamları sever.
Farklı büyüklüklerde birkaç değişik şekilleri vardır. Yaprakları kokulu ve renklidir. Fesleğenin yaprakları çoğunlukla koyu yeşil renktedir. Kıvrık yapraklıdır ve çiçeklerinin kısa iğneleri vardır, kısa yapraklıdır ve kokusu rezeneye benzer.
Çiçeklenme aşamasında yapraklar ve çiçekli bölümler toplanır, gölge ve havadar bir yerde kurumaya bırakılır. Daha sonra ince kıyılır ve hava almayan kaplarda saklanır. Ama saksıda yetiştirilen bitkinin taze yaprakları her zaman kullanılabilir.
Yemeklerde kullanılmak üzere tarımı yapılan fesleğenin kökeni Asya'nın dönenceler arasında kalan bölgelerine dayansa da, günümüzde yeryüzünün öteki ılıman bölgelerine de yayılmıştır. Bitkinin kullanılan kısımları, taze çiçekli dalları ve tohumlarıdır.
Fesleğenler, farklı çeşitlerde olduğu gibi kokuları da farklıdır. Çünkü bu şifalı ot, diğerlerine oranla farklı bir sayıda temel yağlar içerir. Tatlı Reyhan’ın, eugenolden gelen güçlü bir karanfil kokusu vardır. Bu kimyasalın kokusu aynı karanfile benzer. Bu narenciyenin kokusu, limonlu reyhan ve misket limonuna benzer. Afrika mavisi reyhanda keskin bir nane kokusu vardır. Çünkü içerisinde yüksek oranda camphene ve nane ruhu vardır. Meyan fesleğeni anethol içerir ve aynı meyanda bulunan anason kimyasalın verdiği meyanın kokusuna benzer. Ve bu sebeple kimi zaman fesleğene, anason fesleğeni de denilir.
İçerdiği yüksek antioksidan yağları, K vitamini ve ağır miktarda kalsiyum ile besin değeri açısından çok zengin olan fesleğen; uçucu yağ taşımaktadır. Bu yağ içinde estragol, linalol, pinen ve methylchavicol içerikli eterli uçucu yağ, Cineol, tanen ve flavonlar vardır.

FESLEĞENİN KULLANIMI

Fesleğenden çıkarılan yağ, parfüm ve haşere ilacı yapımında kullanılır. Fesleğenin yaydığı koku sinekleri uzak tutar. Fesleğen bitkisi, yerli bir Anadolu bitkisi değildir. Ana vatanı olan İran dolaylarından gelmiştir. Akşamları açıkta yenilen yemeklerde masaların fesleğen ile süslenmesi, bebeklerin yanına fesleğen konulması, yaz aylarında evlerin açık camlarının önünde fesleğen saksılarının olmasının sebebi fesleğenin yaydığı güzel kokunun yanında sinekleri kovucu özelliği olmasıdır.
Hem taze, hem de kurutularak kullanılan fesleğen, pişirilerek ya da çiğ yenilen yemeklerde yaygın olarak kullanılır. Kendisi pişirildiğinde tadını çabuk yitirdiği için, genellikle yemeklere son anda katılır.
Türk yemeklerinde ve salatalarda baharat olarak yaygın bir şekilde kullanılan fesleğen, öteki Akdeniz ülkelerinin ve kökeninin dayandığı güney, güneydoğu Asya ülkelerinin (özellikle de Tayland) yemeklerinde de önemli yer tutar.

FESLEĞENİN FAYDALARI

Yunanca'da 'kraliyet' anlamına gelen, binlerce yıldır bir bitkisel ilaç olarak kullanılan fesleğen, günümüzde de en yaygın sağlık sorunlarıyla mücadele yollarından biri olmaya devam ediyor.
Fesleğen, öncelikle bir aroma artırıcı olarak bilinmesine rağmen genel sağlık ve birçok hastalıkla savaşta da önemli bir bitkidir; antiinflamatuar, antibakteriyel ve antistres özellikleri bulunur.
Fesleğen tüketiminin; kalp sağlığına, ödemlere, DNA hasarına iyi geldiği, gündelik stresle bile savaştığı biliniyor. DNA hasarına karşı mücadelede son derece etkilidir. Fesleğen, reyhan ve nane benzeri yapraklar; beta-kariyofilen içerir. Beta-kariyofilen de; artrit ve inflamatuar bağırsak hastalığı gibi rahatsızlıkların tedavisinde etkili bir maddedir. Fesleğenin en büyük faydalarından biri, kişiyi DNA hasarından korumasıdır. Yani, genetik bilginin depolanmasını korumaya yardımcı olur. DNA; kromozom olarak adlandırılan işlevsel birimlerdir. Kromozomlar, hücre içinde genetik değişimlere uğrayabilir ve kanserin büyümesine bağlı DNA mutasyonlarına veya serbest radikallerin aktivasyonuna neden olabilir.
Yatıştırıcı, gaz söktürücü, mideyi rahatlatıcı ve sindirimi uyarıcıdır.
Fesleğen öncelikle sindirim sistemini ve sinir sistemini olumlu etkiler; şişkinlik, mide krampı, kolikler ve sindirim problemleri kullanım alanıdır. Mide bulantısını yatıştırır ve bağırsak parazitlerini öldürebilir.
Yatıştırıcı etkisi sayesinde, sinirlilik, depresyon, gerginlik ve uykusuzluk durumlarında yardımcı olur. Epilepsi, migren ve boğmacaya karşı da denenmelidir. Geleneksel olarak, anne sütünü arttırmada kullanılır.
Bitki öz suyu, sinek ve böcek ısırıklarının tedavisinde doğrudan ısırılan bölgeye sürülerek kullanılır. Fesleğen ayrıca antibakteriyel özelliğe de sahiptir.

FESLEĞENİN ZARARLARI


Fesleğen otunun zararları yok denilecek kadar az olmasından dolayı rahatlıkla kullanılabilecek bir bitkidir. Fesleğen yaprağının zararları yüksek dozda kullanılması ile ortaya çıkar. Hekim önerisi olmadan hamilelik ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır. Fesleğen estragol adı verilen bir madde içerir ve bu madde kanser tetikleyicidir. O yüzden fazla tüketilmesi önerilmez. Çünkü fazla miktarda fesleğen tüketimi vücutta etken maddenin depolanmasına neden olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder