FESLEĞEN
Fesleğen (Ocimum basilicum),
ballıbabagiller (Lamiaceae) familyasından tek yıllık ve genellikle ılıman
bölgelerde yetişen bir bitki türüdür. Ülkemizde fesliyen, peslan, reyhanotu,
ırıhan ve rahan olarak da bilinir.
Yetişkin fesleğenlerin boyları genellikle
20 ile 60 cm arasında değişir. Renkleri açık yeşilden koyu yeşile kadar değişen
yaprakları yumuşak olup, 1-5 cm arasında uzunlukta ve 1-3 cm arasında genişlikte
olurlar. Soğuğa karşı çok duyarlı olan fesleğen bitkisi, en çok sıcak ve kuru
ortamları sever.
Farklı büyüklüklerde birkaç değişik
şekilleri vardır. Yaprakları kokulu ve renklidir. Fesleğenin yaprakları
çoğunlukla koyu yeşil renktedir. Kıvrık yapraklıdır ve çiçeklerinin kısa
iğneleri vardır, kısa yapraklıdır ve kokusu rezeneye benzer.
Çiçeklenme aşamasında yapraklar ve
çiçekli bölümler toplanır, gölge ve havadar bir yerde kurumaya bırakılır. Daha
sonra ince kıyılır ve hava almayan kaplarda saklanır. Ama saksıda yetiştirilen
bitkinin taze yaprakları her zaman kullanılabilir.
Yemeklerde kullanılmak üzere tarımı
yapılan fesleğenin kökeni Asya'nın dönenceler arasında kalan bölgelerine
dayansa da, günümüzde yeryüzünün öteki ılıman bölgelerine de yayılmıştır.
Bitkinin kullanılan kısımları, taze çiçekli
dalları ve tohumlarıdır.
Fesleğenler, farklı çeşitlerde olduğu
gibi kokuları da farklıdır. Çünkü bu şifalı ot, diğerlerine oranla farklı bir
sayıda temel yağlar içerir. Tatlı Reyhan’ın, eugenolden gelen güçlü bir
karanfil kokusu vardır. Bu kimyasalın kokusu aynı karanfile benzer. Bu
narenciyenin kokusu, limonlu reyhan ve misket limonuna benzer. Afrika mavisi
reyhanda keskin bir nane kokusu vardır. Çünkü içerisinde yüksek oranda camphene
ve nane ruhu vardır. Meyan fesleğeni anethol içerir ve aynı meyanda bulunan
anason kimyasalın verdiği meyanın kokusuna benzer. Ve bu sebeple kimi zaman
fesleğene, anason fesleğeni de denilir.
İçerdiği yüksek antioksidan yağları, K
vitamini ve ağır miktarda kalsiyum ile besin değeri açısından çok zengin olan
fesleğen; uçucu yağ taşımaktadır. Bu yağ içinde estragol, linalol, pinen ve methylchavicol
içerikli eterli uçucu yağ, Cineol, tanen ve flavonlar vardır.
FESLEĞENİN KULLANIMI
Fesleğenden çıkarılan yağ, parfüm ve
haşere ilacı yapımında kullanılır. Fesleğenin yaydığı koku sinekleri uzak
tutar. Fesleğen bitkisi, yerli bir Anadolu bitkisi değildir. Ana vatanı olan
İran dolaylarından gelmiştir. Akşamları açıkta yenilen yemeklerde masaların
fesleğen ile süslenmesi, bebeklerin yanına fesleğen konulması, yaz aylarında
evlerin açık camlarının önünde fesleğen saksılarının olmasının sebebi
fesleğenin yaydığı güzel kokunun yanında sinekleri kovucu özelliği olmasıdır.
Hem taze, hem de kurutularak kullanılan
fesleğen, pişirilerek ya da çiğ yenilen yemeklerde yaygın olarak kullanılır.
Kendisi pişirildiğinde tadını çabuk yitirdiği için, genellikle yemeklere son
anda katılır.
Türk yemeklerinde ve salatalarda baharat
olarak yaygın bir şekilde kullanılan fesleğen, öteki Akdeniz ülkelerinin ve
kökeninin dayandığı güney, güneydoğu Asya ülkelerinin (özellikle de Tayland)
yemeklerinde de önemli yer tutar.
FESLEĞENİN FAYDALARI
Yunanca'da 'kraliyet' anlamına gelen,
binlerce yıldır bir bitkisel ilaç olarak kullanılan fesleğen, günümüzde de en
yaygın sağlık sorunlarıyla mücadele yollarından biri olmaya devam ediyor.
Fesleğen, öncelikle bir aroma artırıcı
olarak bilinmesine rağmen genel sağlık ve birçok hastalıkla savaşta da önemli
bir bitkidir; antiinflamatuar, antibakteriyel ve antistres özellikleri bulunur.
Fesleğen tüketiminin; kalp sağlığına,
ödemlere, DNA hasarına iyi geldiği, gündelik stresle bile savaştığı biliniyor.
DNA hasarına karşı mücadelede son derece
etkilidir. Fesleğen, reyhan ve nane benzeri yapraklar; beta-kariyofilen içerir.
Beta-kariyofilen de; artrit ve inflamatuar bağırsak hastalığı gibi
rahatsızlıkların tedavisinde etkili bir maddedir. Fesleğenin en büyük
faydalarından biri, kişiyi DNA hasarından korumasıdır. Yani, genetik bilginin
depolanmasını korumaya yardımcı olur. DNA; kromozom olarak adlandırılan
işlevsel birimlerdir. Kromozomlar, hücre içinde genetik değişimlere uğrayabilir
ve kanserin büyümesine bağlı DNA mutasyonlarına veya serbest radikallerin
aktivasyonuna neden olabilir.
Yatıştırıcı, gaz söktürücü, mideyi
rahatlatıcı ve sindirimi uyarıcıdır.
Fesleğen öncelikle sindirim sistemini ve
sinir sistemini olumlu etkiler; şişkinlik, mide krampı, kolikler ve sindirim
problemleri kullanım alanıdır. Mide bulantısını yatıştırır ve bağırsak
parazitlerini öldürebilir.
Yatıştırıcı etkisi sayesinde, sinirlilik,
depresyon, gerginlik ve uykusuzluk durumlarında yardımcı olur. Epilepsi, migren
ve boğmacaya karşı da denenmelidir. Geleneksel olarak, anne sütünü arttırmada
kullanılır.
Bitki öz suyu, sinek ve böcek
ısırıklarının tedavisinde doğrudan ısırılan bölgeye sürülerek kullanılır.
Fesleğen ayrıca antibakteriyel özelliğe de sahiptir.
FESLEĞENİN ZARARLARI
Fesleğen otunun zararları yok denilecek kadar az olmasından dolayı
rahatlıkla kullanılabilecek bir bitkidir. Fesleğen yaprağının zararları yüksek
dozda kullanılması ile ortaya çıkar. Hekim önerisi olmadan hamilelik ve emzirme
döneminde kullanılmamalıdır. Fesleğen estragol adı verilen bir madde içerir ve
bu madde kanser tetikleyicidir. O yüzden fazla tüketilmesi önerilmez. Çünkü
fazla miktarda fesleğen tüketimi vücutta etken maddenin depolanmasına neden
olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder